İçli Köfte & Mantı Salonu

 

MUTLULUK SİZİNLE GÜZEL…23 HAZİRAN 2009

Yeni klasör1Sanırım beş ila altı yıl olmuştu K.Maraş’a gitmeyeli. Bir Şeker Bayramıy dı. Bayram ziyaraeti için K.Maraş’a gitmiştik.Kız kardeşim Ayşegül ile birlikte akrabalarımızı ziyaret ediyor hasret gideriyorduk.Bütün Aile benim evlenmem için seferber olmuş bana kız bakıyorlar dı.Malum bizim yaş biraz ilerlemişti onlara göre.Bana sorsanız ben hala gencim ya :) Yok şunun kızı yok bunun kızı baskıları ile beni ablukaya almışlar dı.İşte bu yüzden Maraş’a çok sık gitmiyordum.Bu benim olduğu gibi bütün erkeklerin sorunudur ya neyse… Halamlar dı yengemler di derken bütün akrabaları ziyaret ediyorduk bu hengameler içerisin de.Hem eğleniyor hem de kzıyordum.Başka işiniz yokmu diye.Artık yol da bir kız görsem kaçar olmuştum ne olur olmaz bizimkiler beğenir hemen başımızı bağlamasınlar diye.Günlerimiz yavaş yavaş kısalıyor İstanbul’a gitme zamanımız yaklaşıyor du.Teyzemlerde oturuyorduk.Eniştemiz Ahmet abi bizim yanımız da bir kız çalışıyor ne dersin gel seni onun la tanıştıralım demesinmi.Eyvah burda da yakalandık.Çalıştıkları yere ziyarete gidecektim sırf bu yüzden vazgeçip işyerlerine gitmedim.Şim di gidersem yok şöyle yok böyle deyip hem kızı mahcup edecekler hem beni.İki gün sonra İstanbul’ a geldik .İşimize gücümüze bakıp çalışmaya başladık.Aradan bir kaç gün geçtikten sonra telefonum çalıyor.Telefonun ucundaki eniştemiz Ahmet abi.Aloo efendim abi…Mustafa senin telefonun resim alıyormu …Alıyor abi hayrırdır ne var ki…Hele sen bir aç hele sana bir şey göndereceğim…Tamam abi açtım gönder.Kısa bir süre sonra bir resim gelir.Güzel bir o kadar da hoş bir resim.Yanağın da gamzesi olan bir kız resmi.Gördüm abi ne olmuş buna…Eee bişey hissetmiyormusun …Yavv abi resim işte ne hissedicem,benim böyle şeylerle uğraşmaya vaktim yok.Hem boşuna uğraşmayın ben Maraş’tan evlenmyeceğim.Bu konuyu da kapatın artık.Diyerek Ahmet abimizle vedalaştık.Bir kaç gün geçti yine Ahmet abi aradı. Bu defa senin internet adresin var mı diye sordu.Ben de yeni bir Lap top almışım .Osıralarda moda olan senin mesincırın varmı senin emesenin (msn) varmı diye hava atıp tutuyordu ya insanlar .Onlara hep kıl olurdum.Bizim de vardı bir msn adresimiz.Onu soruyordu eniştemiz.Evet abi var ne yapacaksın internet adresimi…Hele sen bir ver bana lazım diyerek adresimizi aldı.Ben de bilgisayarı yeni almışım sürekli cad yapıyoruz arkadaşlarla.Kimi çevrim içi görsek yani yeşil kafayı görsek,-+hemen muhabbet etmeye çalışırdım. Gerçi bir iki kelimeden sonra herkes kaçmaya çalışıyor du ya :) biz acemi olduğumuz için.Laf aramız da artık ustalaştık biz kaçıyoruz şim di acemiler den. Yine bir gün baktım bir davet geldi adresimize kabul ettik bir bayan .Kısa bir tanışma faslın dan sonra sohbet etmeye başlıyoruz.O sırada amacım sadece klavyede elimi hızlandırmak olduğun dan ee karşıdaki bir kız bulunmaz bir fırsat benim için.Bir de benim lap top un kamerası var karşı tarafın yok.Ben onu görüyorum o beni görmüyor.Anlayacağınız 1-0 önde başlıyoruz.saçlar yana taranmış arkadan toplanmış ve jölelenmiş üzerinde siyah bir derimont olan hoş bir kız Gamzesi ekran dan bile belli oluyor.Konuştuk ça samimi bir ortam oluşuyor.Günler geçtikçe ben onu o beni tanıyor.Bu böyle üç dört ay sürüyor.Sonrasın da o da kamera alıyor beni görüyor .Sohbet normal den çıkıp sevgiye dönüşüyor.İlk tanışma böyle oluyor yani çağın modası internet üzerinden .Ama tek farkı var bizi tanıştırıyorlar.Artık yüz yüze gelme zamanı gelmişti.Benim Maraş gitmem gerekiyordu.Buradaki hazırlıklarımı bitirerek gitme ye karar vermiştim.Yüzük ler alınmış küçük hediyeler alınmış heyecan başlamıştı.Evlenme teklifi etmeye karar vermiştim.Kafama koymuştum.Ama nasıl olacağı konusun da bir fikrim yoktu.Ekim ayı gelmişti.Uçak biletimizi almıştım.Hava Limanına vardığım da Uçak rötar yapmış gecikmişti.Hava muhalefeti nedeniyle.Zaten uçağa ilk binişim di heyecan doruk noktasındaydı.Uçağımız iptal olmuş G.Antep üzerinden Maraşa gidecektik. Maraşa gittim.2008 yılının ekim ayı nda Maraşa bir kar yağmış her taraf gelin misali bembeyaz olmuştu.Maraş’a geldiğim de kalbim biraz daha heyecanlı çarpıyordu.Çünkü Gamzelimle ilk defa karşılaşacaktım.Aldığım yüzük ceketimin iç cebin de kalbimin üzerindeydi.Halamoğlu Ferhat kardeşim almıştı beni otogardan.Eve doğru gidiyorduk yollar kardan kapanmış ilerlemesi hayli zorlaşmıştı.Eve doğru yaklaştığımızda bizim teyzeoğlu Tuncayın ve eşi Tuğbanın Balkon da bizi beklediklerini gördüm.Herkes bana bakıyor gülüyorlardı.Arabadan inipte merdivenlerden yukarı doğru çıktığım da kalbimin atışlarını sanki duyar gibi oluyordum.Mübarek Ramazan davulu gibi güm güm atıyordu heyecan dan.Merdivenlerin başında Tuncay ve Tuğba kardeşim görükmüşlerdi.Gamzeli henüz gözükmüyordu arka odanın birin de beni bekliyordu.Bizi nasıl buluşturacaklar onun hesabını yapıyorlardı.Beni salona aldılar ve kanepeye oturmuştum.Tuğba ve Tuncay dışarı çıkmışlar içeriye şöyle çıtı pıtı bir kız girmişti.Heyecandan yanakları al al olmuş ıslak saçlı bir kız ne yapacağımızı şaşırmış öylece bakıyorduk.Sonra bir sarılış sanki kırk yıldır tanıyoruz birbirimizi.Ellerimizi tutuğumuz da sanki ateş koru vardı avuçlarımız da.Ama bırakmıyorduk sevgi ateşiydi.Hep birbirimize bakıyor ve gülüşüyorduk.Gamzeli karşımdaydı.Kaç saat oturduk bilemiyorum.vakit epey geçmişti.Gamzeliyi eve götürmem gerekiyordu.Ev sahiplerinden yani bizim kuzenlerden izin isteyerek evden çıkmıştık.Her taraf kar içindeydi.Diz boyu kar vardı yürümek hayli zordu.Benim ayakkabılarım kösele kundura olduğundan düşe yuvarlana ilerliyorduk.Romantizm kendiliğinden oluşmuştu.Akşam karanlığı beyaz kar ile birleşmiş ti.Ellerimizi hiç bırakmadan eve doğru gidiyorduk.Elektrikler kesilmiş ti.Gamzelinin evine vardığımız da vakit epey geç olmuştu.Kapıyı çaldık.Biraz bekledikten sonra Gamzelinin Annesi yani kayınvaldem kapıyı açtı.Ben içeri girmek istemesem de beni içeriye davet etti.Ayaklarım ıslanmış çoraplarım yaş içindeydi.Soba yanıyor sıcaklığı yüzüne vuruyordu.Elektrikler kesik olduğundan içeri deki mumlar ın ışığı etrfı aydınlatıyordu.Bütün kardeşleri toplanmıştı,Bıcırık havva uyuyor hamide yanımızdaydı.Bağdat yoktu evde .O başlar da karşı çıkmıştı bu ilişkiye.Ama daha sonra abisini tanıyınca can ciğer olduk datlı baldızımla :) Biraz hoş sohbetten sonra,Gamzeliye kardeşlerini çağırmasını söyledim hepsini görmek istiyorum dedim.Aklıma bir fikir gelmişti.Kardeşler yanımıza geldikten sonra ceketimin iç cebindeki yüzüğü çıkartarak Önce ANNE den sonrada Gamzeli den izin isteyerek orada evlenme teklifi etmiştim.Yüzüğü parmağına taktım.Çok heyecanlı bir andı.O ev Gamzelinin doğduğu evdi.Orada doğmuş ordan da Gelin olarak çıkmalı diye düşünmüştüm.O karanlıkta Annemin ve Gamzelinin ağladığını gördüm.Bu gözyaşları Evet gözyaşlarıydı.Annem çok mutlu olmuştu kendisinin ve ailenin yanın da böyle bir şeyin olduğunu,ve çok sevindiğini anlattı bana.Bende Annemin elini öptüm .Biraz daha oturduktan sonra izin istedim.Evden çıktığım da çok mutlu olmuştum.Mutluluğun ilk adımı atılmıştı….

İşte bizim Gamzeli ile hikayemiz böyle başlamıştı.Sonrası Babamlarla devam etti.Nişan sonrası da Babamı kaybettiğimiz için düğün yapamadık Nikah töreni ile mutluluğumuzu tamamladık.Sonra ne mi oldu.Gamzeli ile çok mutlu olduk .Gamzeli bana iki tane dÜnya tatlısı evlat verdi Aslan parçası Ali dört yaşın da ve dört aylık olan,Babasının süsü Zeynep Ebrar.Allahıma şükürler olsun Ailemiz gittikçe büyüyor.Derdime derman olan olan mutluluğuma ortak olan bir sevdiğim var.Beş yılı bitirdik.Gamzelim le daha nice beş yıllar geçirmemiz dileğiyle.23 HAZİRAN 2009 da başlayan mutluluğumuz bir ömür devam etmesi dileğiyle….Sizi çok seviyorum.Gamzelim,Ali’m ve Zeynep Ebrarı’m….Bu mutlulukta emeği geçen Başta Ailemiz olmak üzere bütün herkese ayrı ayrı çok Teşekkür ederiz….